Psikoterapi
İnsanı ve insana dair olan her şeyi anlamaya yönelik arayışlardan biri olan psikoterapi, kendine has bir çerçeveye ve ilişki dinamiğine sahiptir. Danışan ile terapist arasındaki ilişkide danışanın kendisini anlaşılmış, yargılanmamış ve kabul görmüş hissetmesi psikoterapinin ilişki dinamiğini oluştururken, terapistin danışanın hikayesini kuramsal bir altyapıya oturtması ve seansların etik ilkeler bağlamında yürütülmesini sağlaması çerçeveyi oluşturur.
Psikoterapinin alametifarikası bu ilişki ve çerçeveden gelmektedir.
Danışanın yaşadığı zorlanmaları ele alırken, duygu ve düşünce içeriklerini takip edebilmesi, kendi gerçekliğine dair içgörü geliştirmesi ve sağlıklı başa çıkma becerileri geliştirmesi psikoterapinin temel hedeflerindendir. Terapinin spesifik hedefleri ise bireyin sorunlarına, terapistin uzmanlık alanlarına ve çalıştığı ekollere göre değişiklik gösterebilmektedir.
Psikodinamik Psikoterapi
Psikodinamik psikoterapi kuramsal kökenini psikanalizden almaktadır. Bu yaklaşıma göre bireyin içselleştirdiği erken dönem ilişkileri, bilinçdışı çatışmaları ve gelişimsel duraklamaları, kendisi ve dünya ile kurduğu ilişkilerde yeniden ve yeniden sahnelenir. Psikodinamik psikoterapi, bireyin hikayesinde geçmiş ve bugün arasında kurduğu bağlantılar ile bu sahnelerin peşine düşer.
Her hafta gerçekleştirilen görüşmelerde danışanın o andaki duyguları, düşünceleri veya imgelerini spontane bir şekilde dile dökmesi istenir. Serbest çağrışım denilen bu teknik ile danışanın bilinçdışı süreçlerinin bilinçli hale getirilmesi amaçlanır. Psikodinamik psikoterapide temel bir rol oynayan serbest çağrışım, bireyin bilinçdışındaki içsel dünyasını keşfetmesine ve kendi gerçekliğine dair içgörü kazanmasına yardımcı olur.
Şema Terapi
Şema terapi, erken dönem deneyimlerin yetişkinlik dönemindeki yansımalarına ve değişime odaklanır. Bilişsel Davranışçı Terapi ve Psikodinamik Psikoterapiyi içerisinde barındıran bütünleştirici bir modeldir.
Kişilerin şemaları yaşam boyu edindikleri ve çocukluk dönemlerine dayanan olumsuz düşünce kalıpları, duyguları ve davranışlarından oluşmaktadır. Bu yaklaşımda bireylerin yaşamlarında tekrar eden sorunlarını anlamlandırmak için şemalar kullanılmaktadır. Var olan bir şema aktive olduğunda kaygı, üzüntü, yalnızlık gibi baş etmesi zorlayıcı duygular ortaya çıkabilmektedir.
Şema terapinin ana hedeflerinden birisi, kişilerin ihtiyaçlarına odaklanmalarına ve kendileri için zorlayıcı olan duyguları daha iyi ele alabilmelerine yardımcı olmaktır. Terapist ve danışan arasındaki ilişkide, danışanın duygusal ihtiyaçlarının anlaşılıp karşılanmasına odaklanılmaktadır.
Şema terapi yaklaşımında 3 temel unsur önemli bir rol oynamaktadır.
Şemalar:
Gelişimin erken dönemlerinde başlamakta olup bireyin temel inançları, duygusal tepkileri ve davranışları üzerinde derin etkileri olan genel yaşam örüntüleridir.
Modlar:
Bireyin şemalarının o anda ortaya çıkardığı duygu durumlarını ifade etmek için kullanılmaktadır.
Davranışsal Değişimler:
Şema terapi bireyin yaşamını olumsuz yönde etkileyen şemaları keşfetme, kökenlerini anlama ve bu şemalar ile daha iyi baş etmesini sağlamaya odaklanmaktadır. Davranışsal değişimler de sağlıklı baş etmeye yönelik arayışları içermektedir.
Şema terapi, kişilerarası ilişkilerde yaşanan zorluklar, duygusal zorlanmalar ve kişisel gelişim gibi geniş bir çalışma alanına sahiptir.